20 Mayıs 2024 Pazartesi

İslami Bankacılığın Temelleri

İslami Bankacılığın Temelleri

Dünyada en basit en genel anlamıyla iki tür bankacılık sistemi bulunur. Biri faizli bankacılık sistemi, diğeri faizsiz bankacılık sistemi. Faizsiz bankacılık sistemini İslami Bankacılık ya da Katılım Bankacılığı şeklinde nitelendirebiliriz. Faizli bankacılık ise paradan para kazanma üzerine kuruludur. Faizsiz bankacılık, paranın ekonomiye katılmasını ve ekonomide değerlendirilmesi üzerine faaliyetlerini yürütür. Böylece ekonominin kârına da zararına da ortak olunur.

 

İslami Bankacılık Fikrinin Doğuşu

İslami Bankacılık; sermayeyi, ortaklığı esas alarak veya ticarette kullanma amacıyla toplar. İslam ekonomisinin başlangıcı 1950’lere dayansa da, ilk olarak 1970’li yıllarda petrol fiyatlarında yaşanan yüksek artışlardan etkilenen ülkelerin (Suudi Arabistan, İran, Bahreyn, Kuveyt, Birleşik Krallık gibi) sermayelerini faizsiz şekilde değerlendirmek istemesi üzerine kurumlar kurulmuştur. Türkiye özelinde ise Müslümanların faize bulaşmadan yatırım yapabilme aracı kullanmak istemesi üzerine 1980’li yıllarda finans kurumları kuruldu. Günümüzde, 3 tanesi Kamu Katılım Bankası olmak üzere toplamda 6 faizsiz banka Türkiye’de faaliyetlerini sürdürüyor. Bunlar;

-Ziraat Katılım Bankası

-Vakıf Katılım Bankası

-Emlak Katılım Bankası

-Kuveyt Türk Katılım Bankası

-Albaraka Türk Katılım Bankası

-Türkiye Finans Katılım Bankası.

Bu Katılım Bankalarının Türkiye’deki bankacılık sektöründe payları yaklaşık %7 ile %9 arasındadır. Talep çok olmasına rağmen bu oran, ülkemizde oldukça düşük kalmaktadır. Sebebi ise ülkenin ekonomik modelinin faiz üzerine kurulmuş olmasıdır.

Neden Katılım Bankası?

İslami Bankacılığın Temelleri sistemindeki amaçlardan biri de tasarruf ve birikimlerin yastık altında durmasından ziyade aktif şekilde ekonomiye ve üretime katılmasını sağlamaktır.

İslam, kişinin ihtiyaç harcamaları dışında kalan paranın paylaşılmasını emreder. Bu, ya bir ortaklık şeklinde ya da borç verme şeklindedir. Borç verildikten sonra alınacağı zaman verilen kadarını almak esastır. Fazlasını almak yani faiz, toplumsal sistemin temellerine atılmış bir dinamit gibi olduğundan yasaklanmıştır. Faizli sistemde bankaya para yatıranların büyük kısmı düşük ve orta gelire sahip insanlardan oluşur. Kredi kullanan kesim de yüksek gelir grubuna sahip olan kesimdir. Bu kesim; kullandığı kredinin faiz kısmını maliyetine yansıttığı için bu yansıyan maliyetler düşük ve orta kesimin cebinden çıkar. Böylece yüksek gelir grubuna sahip insan daha çok zenginleşirken düşük ve orta kesimdeki grup da gittikçe fakirleşen bir kısır döngüye girmiş olur. Faiz bu yüzden haramdır.

İslami Bankacılık ise sizin birikimlerinizi alıp İslami çerçevede sermaye ihtiyacı olan insanlara dağıtır ve elde ettiği kârı da size verir. Katılım bankası, tasarruflarınızı yatırdığınız zaman size bu paylaşım oranı hakkında da bilgi verir. Örneğin tasarrufunuzun yüzdelik dilim olarak ne kadarını paylaşmak istiyorsanız ona göre kullanarak değerlendirir.

Bu bankalar; faizle işlem yapmak dışında aynı zamanda kumar ve İslam’ın yasakladığı faaliyetlere girilmesi gibi işlemlerden de uzak durur. Ayrıca gelecekte ne olacağı belli olmayan bir işe girilmesi yani belirsizlik olan işlemler de yasak kapsamındadır. “Kişi ne kadar sermaye yatırdı ne kadar alacak ya da hangi tarihte ne kadar ödeyecek” bunu bilmesi gerekir.

Kâr-Zarar Durumu Nasıl Belirleniyor?

Katılım Bankaları, murabaha adı verilen bir sistem kullanırlar. Murabaha: bir malın ya da bir ürünün üzerine bir miktar kâr konularak yapılan güvene dayalı satışın adıdır. Yani mal peşin alınır vadeli şekilde satılmaktadır.. Bu satış kârları biriktirilerek birikimini yatıranlarla paylaşılmaktadır.. Yalnız satışların bazılarından zarar da edilir. Fakat hem zarar hem kâr aynı yerde biriktirildiğinden kâr yüzdesi çok az düşmüş olur.

Çağın gerektirdiği birçok işlemin online olması, maaşların bankaya yatması, alım satım işlerinde ödemenin bankaya eft/havale edilmesi, faturaların ödemesi, kurum sınav ödemesi gibi işlemlerin dahi artık banka üzerinden yapılması bankalarla bağımızı zorunlu kılar. İslami Bankacılık da faiz hassasiyeti olan müşterilerinin ihtiyaçlarına bu ölçülerde cevap vererek insanların, bankacılık işlemlerini kolaylıkla ve zihinlerinde soru işareti olmaksızın halletmesine yardımcı olur.

About Aslıhan Özkan

Check Also

Davranışsal İktisat Nedir?

Davranışsal İktisat Nedir?

Uzun zamandan beridir ekonominin içerisinde var olan Davranışsal İktisat, kişilerin karar alma mekanizmalarının yalnızca maddiyata …

Bu, reklam engellemeyi geri alma işlevini etkinleştirmek için sitenizde dağıttığınız etikettir