Dekorasyonun Temel İlkesi; Doğru Aydınlatma
Evimizi dekore ederken kişiliğimize göre birçok karar veriyoruz. Duvarların rengi, koltuk takımının modeli, yemek masasının malzemesi, sandalyeler, perdelerimiz, halılar ve daha birçok bileşen. Bunları seçerken birbiri arasındaki renk, şekil, büyüklük ve tarz uyumuna dikkat ediyoruz. Bu uyum sonucunda ortaya çıkacak eser hem bir yandan bizi yansıtmalı hem de bize mutluluk, huzur verecek bir ortam oluşturmalı. Ama bütün bu fikirleri uygulamaya geçirirken kesinlikle aklımızdan çıkmaması gereken bir ana faktör var. Dekorasyonda Doğru Işığın Kullanımı. Eviniz için doğru bir aydınlatma düzeni planlayarak hem uygun atmosferi yaratmış olursunuz hem de ışığı fonksiyonel biçimde ihtiyaçlarınıza göre yönlendirebilirsiniz.
Dekorasyonda Doğru Işığın Kullanımı
Olmazsa Olmaz, Güneş Işığı
Aydınlatma kaynakları doğal ve yapay ışık kaynakları olarak ikiye ayrılmakta. Doğal ışık kaynağı olarak en başta güneş ışığı sayılacak olsa da şömine, gaz lambası veya mum gibi ateşle aydınlatan kaynaklar da bu sınıfa girmektedir. Diğerler ışık kaynaklarının yerleşimlerini biz yapsak da güneş ışığı için yapabileceğimiz tek şey yönlendirmek ya da perde, jaluzi gibi aparatlarla şiddetini ayarlayabilmek olacaktır. Evimizin, günün hangi saatinde hangi kısmına gün ışığı aldığını bilmek, dekorasyonu tasarlarken eşyalarımızın yerleşim planında bize mutlaka gereklidir. Mesela ihtiyaç duydukları ışık miktarına göre bitkilerimizin yerleşimi veya ekranının parlamaması için televizyonumuzu konumlandıracağımız yer. Ayrıca ışığın geliş yönünde yerleştireceğimiz renkli cam objeler, vitraylar, gökkuşağı oluşturan prizmalar dekorasyon için eğlenceli bir oyun haline dönüştürecektir.
Dengeyi Bozmadan Yapay Işıkları Yönetin
İç mekan tasarımlarının tamamına yakını yapay ışık kaynakları içerecektir. Yapay ışık kaynakları akkor ampuller, floresan ampuller ve sarfiyatı bunlara göre çok düşük olan LED aydınlatmalardır. Floresan ampulleri evimizin daha çok depo ve garaj gibi daha çok aydınlığa ihtiyaç duyduğumuz kısımlarında kullanabiliriz. Özellikle kalın flamentli akkor ampuller ise dekoratif görüntüsü ve ışık şiddetinin ayarlanabilir olması özelliğiyle salonumuzda veya oturma odamızda ortamın atmosferine katkıda bulunacaktır. Led aydınlatmalar ise farklı renk sıcaklıkları ve günümüzde büründükleri birbirinden farklı formları sayesinde sayısız seçeneklerle çıkıyor karşımıza.
Önce İhtiyacı Belirleyin
İhtiyacımıza göre aydınlatma şekillerini üç ana dala ayırabiliriz. Bunlardan ilki genel ortam aydınlatması. Genel ortam aydınlatması olarak, ışığın bize direkt geldiği sarkıt avizeler, tavan armatürleri ve abajurlar kullanabiliriz. Daha soft bir aydınlatma istediğimiz durumlarda ise tavana ışık veren bir lambader veya asma tavana gizlenen şerit led gibi yansıyan ışıktan faydalandığımız aydınlatmalar da kullanabiliriz. Bu soft aydınlatma, televizyon izlerken veya dinlenirken ideal aydınlatmayı sağlayacak, evimizin dekorasyonuna da zemin hazırlayacaktır. Tabi o esnada canımız koltukta kitap okumak istediğinde ise ikinci aydınlatma grubuna dahil ettiğimiz spot deveboynunu veya masa lambamızı açmamız gerekecek. Bu grubun genel ismi ise görev aydınlatması. Çalışma lambaları, mutfak dolaplarının altındaki tezgah aydınlatmaları, merdivenin basamaklarına yerleştirilmiş sensörlü minik lambalar vs. bu grubun içindeler.
Son grupta ise vurgulu aydınlatmalar geliyor. Vurgulu aydınlatma kaynağı olarak genellikle dar açıyla yaydıkları ışıktan dolayı spot aydınlatmalar kullanılıyor. Duvarımıza astığımız bir gitara, koltuğumuzun yanında duran gür yapraklı benjamine, bir rafta sergilediğimiz maket arabalarımıza yönlendirebileceğimiz spotlar hem tüm gözlerin objemize çevrilmesini sağlayacak hem de yıldızımız bir ışık kaynağı olarak işlev görmeye başlayacaktır. Bu etki, genel ortam aydınlatmamız odamızı ne kadar az aydınlatıyorsa o kadar etkili olacaktır.
Gördüğünüz gibi; ışık kaynaklarımızı dekorasyonumuzun birer parçası olarak görüp, bulunduğumuz ortamın atmosferini kendimize göre oluşturmak için onlarla bol bol oynayabiliriz.
