İsrail’in tüm dünya da oynadığı tohum oyunlarına bir yenisi daha eklendi.
İsrail’in tüm dünya da oynadığı tohum oyunlarına bir yenisi daha eklendi. Dünya tohum pazarının yüzde 90’ını elinde bulunduran Yahudi asıllı Queeny ailesine ait Monsanto firması, ürettiği GDO’lu tohumlarla bütün insanlığı zehirliyor. Siyonistler dünyada milyarlarca masum halkın sağlığıyla oynarken, ABD’de kurdukları Yiddiş çiftliğinde Yahudi gençlerine doğal tarım yöntemlerini öğretiyorlar. Hiçbir Yahudi, Monsanto menşeili GDO’lu ürünleri kullanmazken, dünya da her 10 insandan 9’u Siyonist şirketin ürettiği genetiği değiştirilmiş gıdalarla besleniyor.
Dünya barışının önündeki en büyük engel olan Siyonizm’in oynadığı sinsi ve vahşi oyunlarına bir yenisi daha eklendi. Uluslararası tohum rezervlerine adeta ipotek koyan İsrail, genetiği ile oynadığı ve hibritleştirdiği gıdalarla tüm insanlığı zehirlerken, kendi milletini ise Yahudi menşeili ürünlerden uzak tutuyor. Amerika’da 114 sene önce kurulan Monsanto firması, dünya tohum pazarının yüzde 90’ını elinde bulunduruyor. Fakat hiçbir Yahudi şirketin ürünlerini kullanmıyor. Siyonistler dünyanın değişik ülkelerinden toplanan gönüllü Yahudi gençlerine ABD’deki Yahudi Yidiş çiftliğinde doğal ve geleneksel tarım yöntemleri öğretiliyor.
MONSANTO NE İŞ YAPAR?
Genetiği oynanmış gıdaların birçok ölümcül hastalığa sebep olduğu bilinmesine rağmen GDO’lu gıdalara bütün ithalat izinleri eksiksiz olarak veriliyor. İnsan sağlığı ve gelecek kuşakların “temiz ve doğal gıda” hakları yerine şirketlerin kazanacağı paraların hesapları yapılıyor. Peki, bu dev pazarı kimler yönetiyor? El cevap: Siyonizm… Monsanto şirketi Yahudilerin gıda pazarını tekelinde bulunduran şirket… Yahudi asıllı Queeny ailesine ait Monsanto firması 1901’de Saint Louis’de küçük bir sakarin üreticisi olarak kuruldu ve zamanla dünyanın en büyük tohum üreticisi oldu. Şirketin adı son 60 yıldır türlü olaylarla sürekli gündemde. Monsanto, 1961 ve 1971 yılları arasında Turuncu Madde üretimi yaptı. Ağaçların yapraklarını tamamen döken bu madde, Vietnam Savaşı sırasında Amerikan uçakları tarafından Vietnam ormanlarını yok etmek için kullanıldı. Bunun etkileri bugün bile sürüyor: Vietnam’da sık rastlanan kanser vakaları, sakat doğumlar ve eski Amerikan askerlerinde görülen çeşitli sağlık sorunları… Şirket 1975 yılında ’doğada çözünen’ ve ‘çevre için yararlı’ ifadeleriyle pazarlanan çok güçlü bir herbisit olan Roundup’ı piyasa sürdü. Bu kimyasalın da çok geçmeden önemli bir zehir olduğu tespit edildi. Şirketin ürettiği birçok kimyasal madde yasaklandı. Bill Gates Vakfı ve Coca-Cola ile ortak faaliyetlerde bulunan şirketin net satışı ise 10 milyar doların üzerinde…
TOHUM İNSANLIĞIN ORTAK MİRASIDIR
Kanada, Çin, Etiyopya, Arjantin, Meksika, Bangladeş, Almanya, Fransa, Kenya ve Türkiye gibi ülkelerde resmi ya da gayri resmi olarak (yıllardır) ekimi yapılan GDO’lu tohumlar; ürünlerin lezzetini bozuyor, tozlaşma gibi yöntemlerle bazı bitki türlerini imha ediyor, birçok böcek türünü yok ediyor, bazılarını ise “kene”de olduğu gibi, ölüm makinelerine dönüştürüyor. Yeni kısır tohumlardan ekilen bir buğdayın başağından 16 dane elde edilebilirken, halen bir daneden en az 300 dane verebilen buğday türleri mevcut. Şayet amaç açlığa çözüm üretmekse bire 16 veren tohum değil bire 300 veren tohumların ekilmesi gerekmiyor mu? Asıl amaç: İnsanı değiştirmek, yönlendirmek ve yönetmektir. Bu nedenle GDO çalışmalarının reddedilmesi ve bütün canlı neslinin devamı için olmazsa olmaz doğal tohum kaynaklarının korunması bütün insanlığın ortak görevi… 1000 yıllık bir tarihi eser nasıl ki dünya kültür mirası olarak görülüyorsa nebati tohumlar da insanlığın ortak mirası olarak kabul edilmelidir.