Kan Grubuna Göre Diyet
Diyetlerin yüzlerce çeşidi bulunmaktadır. Diyet çeşitlerini etkileyen faktörlerden bazıları kan grubu farklılığıdır. 0 RH grubu bireyleri daha çok kırmızı ete önem verirken, baklagilleri arka plana atmaktadır. Tahılda tercih edilmemesi gereken besin türleri arasında yer almaktadır. 0 RH grubu diğer kan gruplarına nazaran domates ile beslenebilmektedir. Glutenli ürün tüketimi ve ekmek gibi ürünler tüketilmemelidir. A kan grubuna sahip bireyler domates asla tüketmezler. Bununla birlikte 0 RH kan grubuna göre kırmızı et tüketimi yapmazlar. Sebeplerinin başında ağırlık ve bireyde halsizlik hissi yaratmasıdır. Ancak sebze tüketimi ve özellikle beyaz et tüketimi merkezi beslenmeyi oluşturur.
Bunun haricinde badem ve ceviz gibi yemişlerde tüketim içeriği arasında yerini alır. B kan grubuna sahip bireyler ise mercimek, nohut ve mısır gibi ürünleri tüketmezler. Sebebi ise bu besinlerin kilo aldırdığı araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle bu besinler arka plana atılmıştır. Ayrıca ıstakoz, kalamar ve karides türevi bazı deniz hayvanları yasaktır. Ancak bunların haricinde bulunan balıkların bir çoğu tüketilmektedir. B grubu tavuk eti tüketimini de yasaklar. Kuzu eti gibi etler ön planda olur. B kan grubuna sahip bireylerin kilo verme sürati hızlı olarak araştırma yapılmıştır. Bütün bu durumlar kan gruplarına göre beslenmenin ne denli önemli olduğunu gözler önüne sermektedir. AB kan grubuna sahip bireyler ise genel olarak A ve B grubuna paralel hareket eder. Sadece ekstra olarak fasulye tüketilmez. Onun haricinde A ve B grubu ile benzer şartlara sahiptir.
Sayfa İçeriği
Vejetaryen ve Vegan Diyet
Vejetaryenlik ve veganlık ülkemizde yaygın olan diyetlerdendir. Vejetaryenler kırmızı et, beyaz et ve balık ürünleri kullanmazlar. Diğer hayvansal ürünleri ise keyfe göre az miktarda kullanırlar yada hiç kullanmazlar. Uzmanlara göre faydalı görüldüğü noktaları vardır. Ancak hayvansal protein almak için zarar yarattığı durumlar da tespit edilmiştir. Bir çok kaynağa göre diyet çeşitleri arasında yer almaktadır. Ülkemizde vejetaryen sayısı tahminen araştırmalar sonucunda yüzde 5 e yakın bir oranda bulunur. Buda aslında ne kadar yaygın bir diyet çeşidi olduğunu ve bu konunun irdelenmesi gerektiğini gözler önüne serer. Veganlar ise vejetaryenlerin aksine hiç bir hayvansal gıdayı asla tüketmeyen bireylerdir. Peynir, yumurta, süt, dondurma, çikolata, bal, tereyağı gibi hiçbir hayvandan üretilen ürünü kullanmazlar. Uzmanlar tarafından faydaları vejetaryenlere nazaran daha az görülür.
Uzmanlara göre demir eksikliği, çinko eksikliği, unutkanlık, kansızlık ve hayvansal protein eksikliğinden doğacak olumsuz sonuçlar görülür. Örneğin vücut geliştirme sporu ile uğraşan birinin vegan olması durumunda kas gelişimi minimum durumda olur. Uzmanlara göre migren ve birkaç hastalığa iyi geldiği görülmüştür. Ancak genel olarak vejetaryenlere göre zararları daha fazladır. Ülkemizde yaklaşık yüzde 6 ya yakın insan vegan diyetini uygular. Kimisi lezzet bakımından bu diyeti uygular iken kimileri de hayvan sevgisi dolayısıyla bu diyete yöneldiğini vurgular. Ayrıca bazı bireyler lezzet ve tat açısından vegan ve vejetaryen seçeneklerine yönelirler. Ülkemizde bu konuda bir çok tartışma konusu olsa da fikir özgürlüğü dolayısıyla isteyen istediği şekilde bu diyeti uygular. Hür ve özgür bireyler buna göre hareket ederler.
Vejetaryenlik Ve Diyet Çeşitleri
Karatay Diyeti
Günümüzde yüzlerce diyet çeşidi bulunur bunlardan bir tanesi ise Karatay diyeti olarak bilinmektedir. Bu diyette şeker ve şekerli gıdalar kesinlikte yasaktır. Unlu mamuller ve ekmek gibi ürünler asla tüketilmez. Kahve ve gazlı içecek tüketimi de yasaktır. Ayrıca doymuş yağ barındıran işlenmiş et ürünleri yasaktır. Yani sosis, salam, sucuk gibi işlenmiş et ürünleri bu diyette tüketilmemesi gereken gıdalar arasında yer alır. Bunların haricinde ayçiçek yağıda bir çok diyette olduğu gibi bu diyette de kullanılmaz. Tüketilen besinler ise taş devri diyeti ile benzerlik gösteren organik ürünler ve işlenmemiş ürünlerdir.
Dukan Diyeti
Diyet çeşitlerinden bir başka tür ise Dukan diyetidir. Bu diyet az karbonhidrat alımı ve yüksek protein alımı ile yapılan diyet türleri arasında yer almaktadır. Diyeti bulan bireyin isminden gelir. Pierre Dukan adlı kişi bunu üreterek dünya diyetleri arasına eklemiştir. Pierre adlı doktor sadece et tüketen bir kişi sayesinde onu örnek alarak bu diyeti oluşturduğunu belirtmiştir. Normal diyet çeşitlerinin aksine bu diyette dört farklı evre ve tarz bulunur. İlk aşama yani ilk evre birinci hafta uygulanır. Bu evre en verimli ve efektif evre olarak görülür. Limitsiz et ve protein tüketimi yapmak serbesttir. Yanında sadece 1-2 kaşık aralığında yulaf tüketilir. Bu nedenle süratli bir kilo vermek amaçlanır. Diyetin ikinci evresinde ise ilk aydan bir sene sonuna kadar uygulanan dönemdir. Birgün protein yenirken yulaf 2-3 kaşık olarak tüketilmektedir. Haftada protein alımı bir gün ile sınırlandırılmıştır. Tartıdaki kilo azalması bu evrede de fazla görülür. Üçüncü evre de ise yine limitsiz protein alımı vardır. Ancak ilk üç evrede de protein alırken, aşırı yağlı et olmamak kaydı ile yağsız protein alımına izin verilir.
Bununla beraber üçüncü evrede sınırsız sebze tüketimi serbesttir. Bu diyeti yapan bireylerin dikkat etmeleri gerekmektedir. Diyette birinci evre ve üçüncü evre birbirine benzer üçüncü evre ekstra olarak sebze de serbesttir. Ayrıca yulaf miktarı da 1 kaşık kadar artırılmıştır. Burada kişinin güçlenmesi adına yükleme yapılması hedeflenir. Sonuncu yani dördüncü evre de ise temel ve genel şekilde davranılır. Kilo stabil durumda beslenmeye devam edilir. Arada istisnai esnek beslemelere izin verilir. Ancak yulaf miktarı 1 kaşık daha artırılır. Spor yapan bireylerde Bulk dönemi kilo alınan ve hacim kazanılan dönem olarak geçer ve genelde kışın uygulanır. Definasyon dönemi ise kilo verilen, yağ yakılan dönemdir. Dukan diyeti genelde bu dönem için uygun görülür. Günümüzde sporcuların kullandığı diyetler Dukan diyetine benzerdir. Sadece ekstra olarak karbonhidrat veya pirinç eklemesi yaparlar. Ayrıca bitkisel faydalı yağlarda sporcu diyetine eklenmektedir.
Alkali Diyeti
Bilinen bir başka diyet türü de alkali diyettir. Bu diyet adından anlaşılacağı üzeri alkali denge ile alakalıdır. Howard William adlı birey tarafından bir asır önce bulunmuştur. Ancak asit diyeti ile karıştırıldığı durumlar görülmüştür. Diyet adından anlaşılacağı üzere PH değerlerine ve dengesine dikkat eder. Her ürünün PH yani asit ve baz dengesi bulunur. Örneğin içme sularında genellikle 6.5 ile 8 arasında değişmektedir. İnsan vücudunda 7 oranında PH olması idealdir. Bu diyette yumurta, süt ve kırmızı et gibi tüketimleri azaltmak hedeflenir. Bunun haricinde işlenmiş besinlerin miktarı da büyük ölçüde azaltılmaktadır. Su miktarı ve tüketimi fazla hale getirilir.
Ayrıca limon suyu ve sirke tarzı asidik PH değerine sahip ürünler tüketilirken dikkat edilmelidir. Bu ürünlerin içine su eklenerek asidik değerleri azaltılır. Asidik değerdeki düşüş sayesinde insanda kilo vermek amaçlanmaktadır. Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara göre sürekli yapılmadığı sürece olumlu sonuçları olduğu görülür. Karaciğer ve kanser hastalıklarına etkili olduğu söylenir. Ayrıca böbrek gibi organlara da faydası tespit edilmiştir. PH ölçümü genel olarak idrardaki asidik ölçüm sayesinde yapılır. İdrarın böbrek ile alakası bilindiği üzere çok yakındır. Bu sebeple alkali diyet böbreğe büyük fayda sağlar.