Diyet sanılanın aksine sadece kilo vermek gibi algılanmaktadır. Fakat bu doğru bilinen yanlışlıklar arasında yer alır. Diyet kilonun kaliteli ve sağlıklı kontrolünü sağlamaya çalışmaktır. Yani diyet yapan bir birey Diyet ve Diyetisyen Uygulamaları 10 kilogram alıp diyet yapmış sayılabilir. Önemli olan bu kiloyu nasıl ve ne kalitede aldığıdır. Spor ile birlikte yağsız ve elit kütle sayesinde alınan kilolar, diyetin görevini yapması anlamına gelmektedir. Bir birey yağlı, şekerli veya unlu ürünler tüketerek zararlı şekilde kilo alırken, diyet sayesinde kilolar kaliteli yağlar, karbonhidrat, yeşillik ve protein dengesi ile alınmaktadır.
Diyetisyenler
Diyet alanında yardımcı olan bireylere diyetisyen denir. Diyetisyenler okul eğitimi veya çeşitli workshop sayesinde eğitimlerini tamamlar. Diyetisyen olan bireyler insanlara beslenme ve diyet alanında destek sağlayarak sağlıklı yaşamı hayat biçimi benimseme konusunda yardımcı olurlar. Ayrıca diyetisyen olmak isteyen bireyler üniversiteler içerisinde yer alan 4 yıllık beslenme ve diyetetik bölümlerinden mezun olurlar. Sadece bu bölüm olmamakla beraber bir çok bölüm mezunu diyetisyen olarak hizmet vermektedir. Beslenme, gıda ve çeşitli bölümlerden mezun olan kişiler gerekli kuralları yerine getirerek diyetisyenlik hizmeti verir. Ayrıca spor ile ilgilenen personal trainer adı verilen spor hocaları da diyet programları yazmaktadır. Bununla birlikte hastanelerdeki doktor ve hemşirelerin bir kısmı da bu konu ile ilgilidir.
Sayfa İçeriği
Diyet ve Diyetisyen
Diyetisyenler, bireylere özel diyet programları yazarlar. Bunun en temel sebeplerinden biride kaloriye göre hareket edilmesidir. Bireyin metabolizma hızı, hareket seviyesi, maddi gücü, tüketilen ürüne ulaşımı, mevsimsel farklılıklar, hastalıklar, alerjik durumlar ve kan değerleridir. Örneğin A grubuna sahip bir birey ile 0 RH+ kan grubuna sahip bireylerin beslenmeleri farklılık gösterebilmektedir. Bu sebeple kan gruplarına göre özel diyet programları yazılmaktadır. Kan grubu aynı olmayan insanlar birbirlerine kan veremezler. Sebebi kanların etkilerinin farklı olmasıdır. Beslenme şeklide bu durumu yansıtır. Bireyler kan gruplarına göre farklı beslenme şekillerini benimsemelidir. Maalesef bir çok alandaki gibi dikkat edilmez ve verim yarıya düşer. Kan grubuna dikkat etmeden diyet yapan birey muhakkak gelişim gösterecektir. Ancak verim maksimum durumda olmaz. Verimi maksimum seviyeye taşımak için ayrıntılara dikkat edilmelidir.
Nelere Dikkat Edilmeli
Kurumların dikkat ettiği hususlardan biri de alerjik durumlardır. Yapılan bir diyet programı herkese uygulandığında o insanda aynı verim ve sonucu vermeyebilir. Bir alerji söz konusu ise kişi bundan etkilenebilir. Bu nedenle diyet yazılan kişilerin her türlü hastalık durumları önden öğrenilmelidir. Varsa alerjik semptomları tespit edilerek diyet programı oluşturulmalıdır. Aksi halde diyet uygulanan kişi bu durumdan negatif etkilenir. Yanlış beslenerek yada alerjik durumdan etkilenen bireylerde sivilcelenme, şişlik, ödem, kızarıklık, kabarma, kaşıntı, mantar ve deri enfeksiyonları görülebilir. Diyetten önce muhakkak alerjik test yapılmalıdır. Kadınlarda veya erkeklerde alerjik durumlardan dolayı hormon dengesi de bozulabilir. Erkeklerde testesteron seviyesinde düşme, kadınlarda çeşitli çene genişlemesi yada vücut kıllanması görülebilir. Alerjik durumlar yadsınamayacak kadar önemli olduğunu bu durumla kanıtlar. Hassas bireyler diyet yaparken ince noktalara yoğunlaşmaktadır. Aksi durumlarda sıkıntılı ve sancılı haller görülebilir. Bu da o kişinin mağdur olması ve hastalıklı durumlara yönelmesini tetikler.
Diyet sırasında dikkat edilen başka unsurlardan biride cinsiyet ve yaştır. Bireylerin yaşlarına göre alacakları besinler farklılık gösterir. Bunun haricinde metabolizma hızı da yaşa ve cinsiyete göre değişir. Örneğin ortalama bir kadın 1.500-2000 kalori yakarken, aynı yaşta erkek birey 2.000-3.500 kalori arası yakım sağlayabilir. Bu göz önünde bulundurularak diyet programları oluşturulmalıdır. Kalori açığı veya fazlalığı hedeflendiği için kalori hesabı yapılması gerekir. Ancak bazı acemi diyetisyenler herkese aynı programları vermektedir. Buda çeşitli sıkıntılar ortaya çıkarabilir. Diyetisyen seçerken bu durumları göz önüne alarak profesyonel diyetisyenler seçilmelidir. Cinsiyet farklılığı ise hormon farklılığını oluşturur. Erkeklerde testesteron temel iken kadınlarda östrojen hormonu temeldir. Bu nedenle etkileme gücü ve besinlerin hormon dengesi üzerindeki tesirleri cinsiyet açısından değişim gösterir. Hormon değişimi olan bireylerde cinsiyet değişimi dahi gözlenir. Yanlış beslenme sonucunda kadınlarda kıllanma gibi kötü durumlar ortaya çıkabilmektedir.
Kilo fazlalığı ülkemizde yaygın şekilde bulunur. Günümüzde kadınlar bu durumdan daha fazla etkilenmektedir. Yağlanma ihtimalleri metabolizma hızından dolayı erkeklere nazaran daha fazladır. Ülkemizde erkeklerde görünen en büyük sorun skinny fat denilen vücudun göbek kısmında şiş ve yağlı olmasıdır. Göbek harici bölgeler zayıftır ancak göbek yağlı ve şişkin bir haldedir. Kadınlarda ise genel bir yağlanma söz konusudur. Göbek, bacak, basen ve kalça bölgelerinde yoğunlaşır. Bu nedenle diyet konularında cinsiyete göre hareket etmek gerekir. Dikkat edilmediği taktirde süreç verimsiz geçer. Skinny fat durumu erkeklerde spor ve sağlıklı beslenme ile düzeltilebilmektedir.. Spor yapmadan kilo almaya çalışan erkekler, sadece göbek bölgesine kilo alır. Buda kötü görüntü ortaya koyar. Spor sayesinde alınan kilolar diğer bölgeler uyarılarak tabiri caizse dağıtılır. Diyet ile desteklenen spor sonucunda fit görünüm oluşur.
Neden Diyet Yapmalıyız
Diyet sadece kilo kaybı için yada kilo alımı için kullanılmamaktadır. Normal bireylerde diyet yaparlar. Diyet sağlıklı beslenme biçimidir. Birey fit görünüme sahip olabilir. Ancak kötü beslenme durumunda olabilir. Güzel görünen bir arabanın bütün motor yapısı sağlıklı olmayabilir. Bu durumda bunu yansıtır. Yani iyi ve fit görünen bir birey kalitesiz beslenir. Kolestrol, karaciğer hastalıkları gibi durumlar olabilmektedir. Bu yüzden herkes diyet yapmalıdır. Protein dengesine, karbonhidrat dengesine, yeşillik ve sebze dengesine dikkat etmek önemlidir. Yağ alımı da önemlidir. Kişiler hiç yağ almamak iyi diye düşünse de kaliteli yağ almak vücudumuza fayda sağlamaktadır. Tereyağı, margarin ve doymuş yağlar damar tıkanıklığı yaratmaktadır. Tereyağı eğer doğal ve organik haldeyse sağlıklı karşılandığı durumlar olur. Hindistan cevizi yağı, hakiki zeytinyağı, omega 3 ve çeşitli faydalı yağlar vücudumuza olumlu tesir eder. Fakat kızartma yağları vücudumuza negatif etki eder. Kaliteli yağ tüketimi metabolizmayı düzenler. Diyette hiç yağ almamak yanlış bir harekettir. Yağ kullanmayan birey karbonhidrat ve protein sindirimi yapamaz ve kabız bir hale dönüşür. Vücudumuza aldığımız besinleri sindirmek için kaliteli yağ ve yeşil sebze tüketimi önemlidir. Bu sayede alınan besinler hızlı şekilde sentezlenerek vücudumuza dağılır.
Fastfood yemeklerden Kaçınmak
Ülkemiz besin ve sebze açısından diğer ülkelere nazaran çeşitlidir. Bir çok sebze ve çeşitli meyvelere ulaşım kolaydır. Bunu değerlendiren kişiler sağlıklı durumlara kolayca erişebilmektedir.Fastfood tüketimi aza inmelidir. Maalesef ülkemizde hızlı tüketim sebebiyle fastfood yaygındır. Bireyler kolay şekilde besin almak amacıyla fastfood yemeklerine yönelirler. Aynı yağ içerisinde kızartılan patatesler bünyeye aşırı zararlıdır. Kara bir hale gelene kadar kızartma yağları fastfood zincirleri tarafından kullanılmaktadır. Fiyat olarak da zararlıdır. Aynı fiyata çok daha sağlıklı besinler tüketilmektedir. Bu sebeple fastfood yerine sağlıklı besinler alınmalıdır. Kişiler vücudunda oluşan pozitif değişimi fark ederek diyeti daha da ciddiye alırlar. Vücudumuzun kan akışını ve dengesini kontrol ve düzene sokan diyet, gözle görülür bir enerji vermektedir. Kronik halsizlikler yaşayan bireyler enerjisiz olabilirler. Fakat kaliteli ve sağlıklı beslenen kişiler enerji sahibi olarak atik bir bünyeye sahip olurlar.
One comment
Pingback: 21 Günlük Zayıflama Olumlaması ve Biorezonans Terapi