20 Mayıs 2024 Pazartesi

Lozan Barış Antlaşması ’nın 99. Yıl Dönümü

Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hukukî, ekonomik ve siyasî anlamda bağımsızlığının tescili olduğu için Türk tarihinin en önemli belgelerinden biridir. Antlaşma’nın önemine geçmeden önce Lozan Konferansı ve Lozan Barış Antlaşması’na giden süreç hakkında bilgi vermek yerinde olacaktır.

Osmanlı Devleti’nin Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) ile I. Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılması ile Anadolu’nun işgale uğraması karşısında Mustafa Kemal liderliğinde millî bir direniş başlamış ve yaklaşık dört yıl süren bir bir mücadelenin sonunda bağımsız ve yeni bir Türk Devleti kurulmuştur.

Yunanların son olarak Büyük Taarruz ile Türklere kesin bir şekilde mağlup olması sonucunda itilaf devletlerinin (İngiltere ve Fransa) Türkiye nezdinde barış istemeleri karşısında 3 Ekim 1922’de başlayan görüşmeler 11 Ekim 1922’de Mudanya Mütarekesi’nin imzalanmasıyla sonuçlanmıştı. Buna göre, Doğu Trakya en geç 15 gün içerisinde boşaltılacak, Meriç Nehri Yunanistan – Türkiye arasında doğal sınır olacak, İstanbul ve Boğazlar bölgesi Türk memurlarına bırakılacaktı.

Millî Mücadele dönemi Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın imzasıyla sona ermişti. Müttefik devletler, Türkiye ile yapılacak antlaşmayı geciktirmek istiyorlardı. Ancak 4 Ekim’deki Türk notasına 27 Ekim’de cevap vererek, Türkiye’yi İsviçre’nin Lausanne (Lozan) kentine davet ettiler. Bu arada itilaf devletleri, görüşmelere Ankara Hükümeti ile birlikte, fiilî bir statüsü bulunmayan İstanbul Hükümeti’ni de davet ettiler.

İtilaf devletlerinin amaçları İstanbul’daki saltanat yönetimi ile Ankara arasında ikilik meydana getirip, antlaşmayı istedikleri şekilde TBMM Hükümeti’ne dayatmaktı. İstanbul Hükümeti sözcüsü olarak Sadrazam Tevfik Paşa, Mustafa Kemal’e ve TBMM’ye ayrı ayrı iki telgraflar çekmiştir. Bu telgraflarda İstanbul ve Ankara heyetlerinin aynı görüşte mutabık olmalarını ve Mustafa Kemal’den gizli bir talimat almış bir kişinin de hemen İstanbul’a gönderilmesini istemiştir. İstanbul Hükümeti’nin bu davranışı TBMM’de yoğun bir şekilde eleştirildikten sonra 1 Kasım 1922 tarihinde saltanat ilga edilmiştir (İlga: Bir şeyi ortadan kaldırmak). Böylece itilaf devletlerinin meydana getirmek istedikleri ikilik planı sonuçsuz kalmış oluyordu.

143 maddeden oluşan Lozan Barış Antlaşması için yapılan Lozan Konferansı neden kesintiye uğramıştır? sorusu da merak edilmektedir. Şubat 1923’te Boğazlar, Dış Borçlar ve Musul meseleleri nedeniyle kesilen görüşmeler aynı yılın Nisanı’nda tekrar başlamış, son olarak 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması kesin olarak imzalanmıştır.

Lozan Konferansı ve Lozan Barış Antlaşması’nın Önemi

 

Lozan Konferansı ve Lozan Barış Antlaşması Türk tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir. Bu antlaşma, Türk milletini yaklaşık 11 yıl süren savaş dönemini sonlandırdığı gibi, kapitülasyonlar, azınlıklar, sınırlar, Osmanlı borçları ve Duyun-u Umumiye ve diğer meseleyle Osmanlı Devleti’ni tarihin tozlu sayfalarında bırakarak, modern bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin doğuşunu da müjdelemesi açısından da ayrıca değerlidir. Lozan Barış Antlaşması, bağımsız ve millî bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kendisini dünyaya kabul ettirdiği son resmî belge olmuştur.

About Aslıhan Özkan

Check Also

29 Mayıs 1453 İstanbul'un Fethi Anlamı Ve Önemi

29 Mayıs 1453 İstanbul’un Fethi – Anlamı Ve Önemi

29 Mayıs 1453 tarihi, Bizans İmparatorluğu’nun başkenti olan ve o dönemdeki adıyla Konstantinopolis olan İstanbul’un …

Bu, reklam engellemeyi geri alma işlevini etkinleştirmek için sitenizde dağıttığınız etikettir