Süt ve süt ürünleri mafyasına açık mektup!

Marketlere gönderdiğiniz ömür boyu dayanıklı olan ve adına süt, yoğurt ya da peynir dediğiniz tuhaf beyaz şeylerin size acayip paralar kazandırdığını biliyoruz. Piyasalara kurduğunuz baskıyla üreticinin sütlerini üç paraya aldığınız sömürü sisteminden deli paralar kazandığınızı da biliyoruz. Kazanın, paranızda gözümüz yok ama karteliniz gözümüze batıyor ve giderek daha rahatsız edici oluyorsunuz haberiniz olsun.

Marketlere gönderdiğiniz ömür boyu dayanıklı olan ve adına süt, yoğurt ya da peynir dediğiniz tuhaf beyaz şeylerin size acayip paralar kazandırdığını biliyoruz. Piyasalara kurduğunuz baskıyla üreticinin sütlerini üç paraya aldığınız sömürü sisteminden deli paralar kazandığınızı da biliyoruz. Kazanın, paranızda gözümüz yok ama karteliniz gözümüze batıyor ve giderek daha rahatsız edici oluyorsunuz haberiniz olsun.

Sizi açıkça uyarıyoruz! Kendi imkanlarıyla bize ulaşan ve bizim de tercih ederek aldığımız gerçek süt ve gerçek yoğurtlardan uzak durun. Sütçülerimizden uzak durun. Sokak kedilerinin bile içmediği, yoğurt tutmayan, tadı olmayan, kaynayınca süt kokmayan, aylarca dursa merdiven mermerlerinin bile sarardığı sürede bir türlü kesmeyen korunaklı, içi boşaltılmış beyaz şeylerinizi marketlerde satmaya devam edin ama bu milletin sütünden uzak durun. İsteyen markete gider sizin kutulara doldurduğunuz o beyaz sıvıyı alabilir buna karışmıyoruz. Ama siz bu milletin sütüne yoğurduna göz dikerseniz buna karışırız ve gerçekten pişman olursunuz. Artık eski Türkiye yok, artık ahırları dolaşarak yerdeki samanları gösterip “işte hastalığın kaynağı” diye algı yönetimi yapan araştırmacı gazetecilerden! korkacak millet yok.

Süt meselesi neslimizin kemik ve beyin başta olmak üzere sağlık meselesidir. Süt meselesi telafisi imkansız eksikler meselesidir. Bu mesele hiç tahmin etmediğiniz kadar büyür, büyütürüz haberiniz olsun. “Çiğ süt sağlıksızmış” diye konuşturacağınız doktorları, uzmanları… yutmayız artık haberiniz olsun. Tereyağımızı alıp yerine marketlerde satılan margarinleri soktuğunuz, zeytin yağımızı alıp yerine kimyasal yağları soktuğunuz o zehirli para kazanma sisteminizin farkındayız ve çok rahatsız oluyoruz. Bu sizi ilk ve son uyarışımız olsun. Bu işi büyütürüz ve hiç tahmin etmeyeceğiniz bedeller öder pişman olursunuz. Raflara koydurduğunuz o tuhaf beyaz şeyleri satmaya devam edin ama evine gerçek süt alıp gerçek yoğurtlarla evlatlarlarını beslemek isteyen milletin sütüne de sütçüsüne de dokunmayın. Pazarınız küçülüyor diye panik yapıyorsunuz, milyon dolarlık makinelerinizden planladığınız paraları kazanamayacaksınız diye üzülüyorsunuz. Bugüne kadar kazandığınız yeter. Yeni yatırım yapmayın artık. Kabul edin satışlanırınız zamanla azalacak. İlaç satıcıları, hormon satıcıları, kimyasal yem satıcıları derken küresel bir sermaye ağısınız. Daha çok para kazanabilmek için kafanıza göre kimyasal bir çark kurup adına da “verimli iş akışı” diyorsunuz. Servet kaygılarınız anlıyoruz ama kabul etmiyoruz. Bizi zorlamayın. Alın sermayenizi gidin başka iş yapın.

Benim oğlumun içtiği sütten, evde mayaladığımız yoğurttan, süt kestirerek yaptığımız lordan çekin o kapitalist ellerinizi. Çekin yoksa biz millet olarak gereğini yapar uzattığınız ellerinizi biz çekeriz.

Zor şartlarda sağlıklı evlat yetiştirmeye çalışan bir baba
Diriliş postası :Erem Şentürk

Kaynak: Diriliş Postası