Necaset Nedir? Necasetten Taharet Ne Demek?

İslam Dininde Necaset, bir şeyin Pis olması durumu demektir. Kelime olarak Necaset yaygın kullanılmamaktadır. Bu nedenle Anlamını bilmeyenler için araştırma konusu olmuştur. Necaset Nedir? Necasetten Taharet ne demek? Detaylar Haberimizin devamında..

Necaset nedir? Necasetten Taharet Ne Demek?

Dinimizde her şeyin başı temizliktir. Temizlik imandandır hadis-i Şerifi ile bu bizlere bildirilmiştir. Bu nedenle Müslüman Kişi ibadetlerinden önce temiz olmaya özen göstermelidir. Necaset kelimesine değinecek olursak Arapça kökenli bir kelimedir. Eski zamanlarda çok sık kullanılan bir terim olsa da, günümüzde anlamı pek bilinmemektedir. Türk Dil Kurumuna göre Necaset; Pislik veya Dışkı anlamlarına gelmektedir.

Necasetten Taharet Ne Demek?

Görünebilir pislikleri temizlemek anlamına gelmektedir. İslam da Namazın 12 farzı bulunmaktadır. Bu farzların 6 sı dış, 6 sı içindedir. Namazın Dışındaki farzlara Şart, içindeki farzlara ise rükun denir. Bu şartların ilk ikisi Necasetten Taharet ve Hadesten Taharettir.

Namazın şartlarından olan Necasetten taharet; Kişinin kıyafetini, namaza duracağı ortamı, pisliklerden temizlenmesi demektir. Bu namazın şartlarından olduğu için mutlaka yapılması gerekir. Namaz kılınacak yerim temiz olması, seccadenin temiz olması ve temiz bir yere serilmesi gerekmektedir. Ayrıca kişi namaz kılacağı elbisenin de temiz olmasına özen göstermelidir. böylece  namazın dışındaki farzı yerinde getirmiş olacaktır.

Hadesten taharet ne demek?

Namazın dışındaki farzlardan birisidir. Hadesten taharet gözle görülmeyen pisliklerden arınmak demektir. Dinen manevi kirlilik sayılmaktadır. Bu nedenle Kişi Namaz kılmadan önce güsul ve namaz abdesti almalıdır. Hades küçük hükmî kirlilik (hades-i asgar) ve büyük hükmî kirlilik (hades-i ekber) kısımlarına ayrılır. Hades-i asgardan temizlenmenin yolu abdest almaktır. Bu temizliğe tahâret-i hükmiyye-i suğrâ veya kısaca tahâret-i suğrâ adı verilir. Hades-i ekberden temizlenmenin yolu gusül yapmaktır. Bu temizliğe tahâret-i hükmiyye-i kübrâ veya kısaca tahâret-i kübrâ denir.