Helal Platform Yaşam Kutsaldır
Bundan 29 Yıl Önce 2 Temmuz 1993’te yaşanan Sivas Madımak Olayının ardından, 5 temmuz 1993 te Erzincan’ın Kemaliye İlçesine Pkk Terör Örgütü tarafından Büyük bir saldırı gerçekleştirildi.. Madımak Olayına Misilleme olarak Nitelendirilen olayda 33 sivil acımasızca katledildi.. Yaşanan olaydan sonra Olayı Gerçekleştiren Pkk terör örgütüne bağlı isimler belirlenip yakalandı. Ancak siyasi baskılarla serbest bırakıldılar. Başbağlar Katliamı Nasıl Gerçekleşti? Neler Yaşandı? İşte detaylar..
Başbağlar Katliamı
Tarih 5 temmuz 1993’ü gösterirken Erzincan’nın Kemaliye İlçesine bağlı Başbağlar Köyüne Akşam saatlerinde Pkk teröristleri Baskın Düzenledi. Erzincan Merkeze 220 km Uzaklıktaki köyü Basan Teröristler, önce kadınları Bir dere kenarında topladı. Daha sonra Tüm evlere girip Altın, para ve değerli eşyaları yağmalayarak evleri ateşe verdi. Katliam sırasında yanan evlerde bulunan 5 kişi Acı içinde Can verdi.
Köyün giriş ve çıkış noktaları tutuldu, telefon hatları kesildi.
Daha sonra Teröristler ,Akşam Namazı sonrasında Camiden çıkan 28 sivil erkeği köy meydanına topladı. Belirli bir süre Konuşma yapan Teröristler 28 erkeği Köy meydanında kurşuna dizerek katletti. Olay sonrası, köyde yapılan incelemede Yüzlerce boş kovan bulundu.
Okul, öğretmen lojmanı, 191 ev, cami, 4 araç ve misafirhane yakılarak yok edildi.
Katliam sonrasında 20 Terörist Göz altına Alındı. 1994 te haklarında idam ve hapis cezası istemiyle dava açıldı Ancak 1998 yılında Dava takipsizlikle kapandı. 18 kişi davadan beraat etti. Sadece 2 kişi mahkum edildi.
Katliamda Eşini kaybetmiş Hatice Özdemir; “Toplandığımız yerde bir müddet sonra yoğun bir silah sesi duyduk. Teröristler gittikten sonra gece boyunca bekledik ve sabah namazı vakti girdiğinde silah sesinin geldiği yere gittik. Eşimin ölmüş olabileceğini düşünmek istemiyordum fakat gittiğimizde hepsi şehit olmuştu” diyerek Acı günü Anlattı.
Katliamdan Yaralı bir halde kurtulan köy muhtarı Ali Akpınar;
“Başbağlar köyü her zamanki gibi kendi halinde işinde gücündeydi. Terör grubu bizleri camiden alıp toplantı yapacaklarını söylediler. Bizi şu anda bulunduğumuz o mera alanına getirdiler. Diğer bir grup da tabii bizim haberimiz yok, evleri yakıp talan ediyorlar. Bayanları toplayıp ziynet eşyalarına varıncaya kadar almışlar. Takriben yarım saat süreyle örgüt propagandalarını yapmışlardı. Daha sonra üzerimize kurşun yağdırdılar. Bu gördüğünüz alanda 27 köylüm, yüzlerce mermiyle can verdi. 33 kişiden birini, köyün ortasında vurdular, 5 kişi de evlerinde diri diri yakılarak can verdi.”
Davanın takipsizlikle sonuçlanmasına ise Akpınar;
“Bu dava süreci, maalesef 1998’de o zamanki İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesinde yapılan 24 duruşma sonunda takipsizlikle sona erdi. Tabii ki bu içimizde bir yara olarak kaldı. Gerçekleştirilen katliamla adeta haritadan silinen köyümüzdeki olayın maalesef sanığı yoktur. Bu nedenle şehitlerimizin kanı yerde kalmıştır. Başbağlar köyü mazlumları adalet aramaktadır. Adaleti yalnız Başbağlar köyümüz için aramıyoruz, bizim durumumuzda olan mazlum, mağdur ve cümle insanlar için arıyoruz.” Diye konuştu..
