Sivas Olayları Tüm Gerçekler

Sivas Olayları, Madımak Olayı olarak da bilinen olay 29. Yılında. Olay, 2 Temmuz 1993 de Sivas’ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Bir grup tarafından Madımak Otelde yangın çıkarılarak 33 kişinin hayatını kaybetmesiyle ve 2 otel çalışanın da yangın dumanından etkilenerek ölmesi ile sonuçlanmıştır. Saldırıyı çıkaran gruptan 2 kişinin de hayatını kaybetmesi ile Madımak Olayında 37 kişinin öldüğü kayıtlara geçmiştir. 1990 lı yılların en büyük olayı olarak bilinen Sivas olayı 29. Yılında da unutulmamıştır. Peki Madımak otelinde neler yaşandı? Nasıl Başladı? Sivas Olayları Tüm Gerçekler i İle Sizler İçin Derledik..

Sivas Olayları Tüm Gerçekler

Olay Nasıl Başladı

Pir Sultan Abdal Şenlikleri için aralarında Aziz Nesinin de Bulunduğu bazı sanatçılar, Dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’in davetiyle Sivas’a geldi. Etkinliğin Organizetörleri ve karşıt grup arasında taşlı sopalı çatışma çıktı. Çatışma Güçlükle Polisler tarafından engellendi. Madımak Otelin Önünde protestolar devam ederken Bir Provokatörün Önce otel önündeki arabaları, sonra da Otelin Perdelerini ateşe vermesi ile olay boyut değiştirdi..

Neler Yaşandı

Perdeleri tutuşan Otel alt kattan itibaren hızla yanmaya başladı. Otel içinde bulunan 35 kişi dumandan etkilenerek hayatlarını kaybetti. Aralarından Aziz Nesinin de olduğu 51 kişi ise otelden kendi imkanları ile kurtularak otel dışına çıkmayı başardı. Yaralılar polisler tarafından Tıp Fakültesi hastanesine kaldırıldı.

Yaşanan olay sonunca 33 davetli, 2 otel çalışanı, 2 protestocu toplamda 37 kişi hayatını kaybetti. Olaydan sonra Valilik 2 gün sokağa çıkma yasağı ilan etti.

Madımak Derin Bir Proje!!

Sivas olayından sonra bir çok önemli isim bunun önceden hazırlanmış bir proje olduğunu vurgulamıştı.

Önceden Sivas Millet Vekili olan Merhum Muhsin Yazıcıoğlu Madımak Olayının 15. Yılında Şu sözleri Söylemişti;

Bu olayın bir tezgâh ve bir provokasyon olduğu ortadadır. Bu üzücü olayı bahane ederek Sivaslı vatandaşlarımızın arasına kimse yeni fitneler sokmamalıdır. Buna karşı herkes ve hepimiz son derece uyanık olmalıyız. Alevi-Sünni ayrımcılığı kesinlikle söz konusu değildir. Alevi ve Sünniler hep beraber bu olaydan son derece üzüntü duymuştur. Bunun açtığı yarayı sorumlulukla sarmak için gayret içindedirler ve asla yeni gerginliklere, olaylara, provokasyonlara geçit vermeyeceklerdir.’