Sıkça sosyal medyadan, kürsülerden, mitinglerden duyduğumuz veya kendi dilimizle haykırdığımız kelimeler.
Siyonist İsrail’in işgalindeki Filistin için hepimiz birlikte konuşuyoruz bu konuları, ne diyor Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan “ikiyüzlü batı, Ukraynalı çocuklar için timsah gözyaşları dökerken, Filistinli ölen, soykırıma uğrayan çocuklar için ses çıkartmıyor”.
Buna benzer hepimizin bir araya geldiğinde konuştuğumuz konular bunlar, peki İslam âlemi dediğimiz bu Müslüman devletler Müslüman topluluklar ne yapıyorlar, batı gibi seyretmekten başka ne hünerleri var.
Haçlı ruhu tekrarmı hortluyor
Hep birlikte dua ediyoruz, hep birlikte el açıyoruz, sonuç; haçlı seferberliği üzerinden batı tüm Müslümanları tek tek kurşundan geçirmekten geri durmuyor.
Siz zannediyorsunuz ki demokrasi diye bağıran batı bunu sizin için istiyor. Sanmayın ki size karşı bir vicdanı var.
Batının vicdanı da demokrasisi de kendine karşı. Geçmişte birbirlerini yediler, baktılar ki bu yamyamlığın sonu yok, kendi aralarında barış ilan ettiler, demokrasi ilan ettiler, insan hakları ilan ettiler, tüm bu konularda birleşirken de İslam’a karşı birleştiler.
Biz hala bağırıyoruz ey batı… Bu gidişle daha çok bağırırız, yaptığımız tek fiiliyatta bu, Afganistan işgal ettiler bağırdık, Bosna’yı birleşmiş milletler gözetiminde katlettiler bağırdık, ırağı işgal ettiler bağırdık, Myanmar da diri diri insanları yaktılar, gömdüler bağırdık, doğu Türkistan’ı densizleştirme projesine sessiz, Filistin’i parpa parça ettiler bağırdık, Gazze’yi haritadan silmek istiyorlar hala bağırıyoruz. Tüm dünya için tek hedef islam.
İngiltere’nin maşa kullanarak yönettiği bu dünya da Müslümanlar sözüm ona avlanacak bir “av hayvanı” statüsünde.
Müslüman sadece oturarak pasif duamı yapar
Sevki Yılmaz beyin bir videosu paylaşmış değerli bir tanıdığım. Anlatıyor “dua üç türlüdür bir tanesi fiili duadır. Eğer sen bu fiili duayı etmesen dua etmiş sayılmasın”. Örnek eriyor “hendek savaşında Resulü Ekrem S.A.V. efendimiz ve sahabi hendekleri kazdı, savaşmadan zafer kandılar, peki bu nasıl oldu, fiilen tedbir alıp hendek kazdıkları için rabbim de düşman üzerine afeti saldı” diyor. “sahabi oturdu, düşman tarafı bir tufan bir hortum göz gözü görmedi hepsi kaçtı” işte bu fili bir duadır. “ eğer bizlerde fiili dua etmek istiyorsak sömürüye karşı çıkmalıyız. Sömürgecilerin ürünlerini almamalıyız” diyor
Sizce haksız mı, aldığımız batı ürünleri, bize silah olarak mermi olarak gözyaşı olarak geri dönmüyor mu? Kullandığımız İsrail ürünleri, tükettiğimiz İsrail menşeili ürünler sağlığımızı, canımızı tehdit etmiyor mu, bunu Müslümanlar olarak hep düşünmemiz gerekmiyor mu?
Amerika ve İngiltere’nin deniz aşırı gelip yanı başımızda üs kurmasını, gemilerini filolarını akdenize gelmesini hiç mi neden diye düşünmüyoruz.
Acaba o batının da tam da istediği bu mu, birileri sadece konuşsun, konuşan insanın da bir nevi öfkesi yatışır, bizde dünyayı parça parça pay ederiz diye mi plan yapmışlardır.
Hep birlikte diyoruz ki sözün bittiği yer, sonrası korkak bir sessizlik.
İsrail mallerını boykot için tıklayınız