Günümüzde kullandığımız hemen hemen her yaşlanma karşıtı ürünün içeriğinde kolajen olduğunu biliyor musunuz? Parlayan bir cilt, sağlıklı saçlar, kırılmayan tırnaklar önem teşkil eder. Yaş ilerledikçe bunlar birer hayal ürünü olarak görmenizi engelleyecek vücudunuzda depolanan “kolajen” proteininden ne kadar haberdarsınız? Bu yazımızda sizlerle birlikte önemini ve genel etkisini inceleyelim. Bütün bakım ürünlerimizin içeriğinde bulunan kolajenin proteini hakkındaki detayları inceleyelim.
Kolajen Nedir?
Vücudunuzdaki doku ve organları koruyarak yenilenmesini sağlayan kolajen, pek çok organımızdaki hücrelerde yer almaktadır. Yunanca da ki tutkal anlamına gelen “kolla” sözcüğünden türeyen kolajen; vücudumuzdaki proteinlerin üçte birini oluşturarak tutkal gibi tüm dokularımızı bir arada tutmaktadır. Özellikle otuzlu yaşlar sonrası belli oranda vücutta üretimi giderek azalması sebebi ile ciltte yaşlanma kaçınılmaz olur. Bu sebeple de yaşımız ilerledikçe cildimizde kuruma, sarkma, kırışıklık vb. yaşlanma belirtileri ortaya çıkar. Bu belirtileri engellemek amacı ile kadınların yeni sırrı olan kolajen içerikli “Kolajenli Gündüz Kremi”, “Kolajenli Gece Kremi” ve “Kolajenli Göz Çevresi Bakım Kremi” zamana karşı açacağınız savaşta kullanabilirsiniz.
Doğal Kolajen Kaynakları Nelerdir?
- Kemik suyu ve paça çorbası,
- Turuncu sebzeler (havuç, balkabağı gibi),
- Balık çeşitleri (başta somon),
- Çilek, kiraz, domates gibi kırmızı sebze ve meyveler,
- Sülfür içeren gıdalar (sarımsak, soğan, kereviz ve zeytin türleri) şeklindedir.
Tabi doğal kaynaklarının yanı sıra vücudumuz da kolajen üretmektedir. Toz beslenme takviyeleri, kolajenli şuruplar, bakım ürünleri gibi farklı yöntemler ile de vücudumuza kolajen kazandırabiliriz. Doğal güzelliğinizin peşine düşerek yaşlanmanızı hızlandıran şeylerin eksikliğini; başta doğal kaynaklar ile sonrasında ise farklı yöntemler ile engellemek mümkündür.
Kolajen Kaybına Sebep Olan Faktörler
- Stres,
- Yaş,
- Düzensiz beslenme veya protein alımı,
- Sigara ve alkol tüketimi,
- Güneş ışınlarına fazla mağduriyeti
- Aşırı şeker tüketimi gibi konulara dikkat etmeniz ile bu mümkün olacaktır.
Özellikle sigara tüketimini dokulara verilen oksijen miktarını azaltması sebebi ile doku yenilenmelerini engelleyerek hasar görmelerine sebep olur. Strese bağlı kortizol hormonunuzdaki artışla kolajen üretimi vücudunuzda daha az kolajen üretilecektir. Bir diğer önemli faktör de genetik faktörlerdir. Ebeveynleriniz ne kadar güzel görünen ciltlere sahiplerse büyük ihtimalle sizler de öyle olacaksınız.
Kolajenin Tipleri
- Cildinizin esnek ve gergin olmasını sağlayarak vücudunuz da en çok bulunan tip 1 kolajendir. Kemiklerinizden tendonlara, dokulardan dişlerinize yapıyı kazandıran kolajenin tipidir.
- Eklemlerin korunmasında önemli rol oynayan tip 2 kolajendir.
- Kalp ve kan damarlarınızdaki dokuyu oluşturan tip 3 dür. Cildinize esneklik ve sıkılık kazandırır.
Bir insan vücudunda 16 farklı tipte kolajen bulunmaktadır. %90 a yakın büyük oranını bu 3 tip oluşturmakta, diğerleri daha düşük oranda vücudumuzda yer almaktadır.
Kolajen İçeren Yüz Kremleri
Her ne kadar yaşam tarzınıza dikkat ederek, doğal besinleri tüketseniz dahi tek başına yeterli gelmeyecektir. Bakım kremlerimizi de bu sürece dahil ederseniz daha etkili sonuçlarla yıllara meydan okuyabilirsiniz. Kremler ile kırışıklıklarınızda ve ince çizgilerinizde azalma ile vücudunuzdaki kolajenin üretimini arttırabilirsiniz. Düzenli kullanım ile uzmanların tespitleri de cilt kuruluğu ve çizgilerde azalma olduğu yönündedir. Yapılan araştırmalar da aynı zamanda sekiz haftalık düzenli kullanım sonucunda etki göstermeye başladığı yönündedir. Bu tarz kremlerin ve ürünlerin maalesef çakma ürünleri diye tabir ettiğimiz ürünler bulunur. Bu nedenle ürün seçerken kaliteli ve elit kurumlar ile iletişime geçerek destek almakta fayda var. Aksi halde boşa giden para kaçınılmaz olur.