Gözler Filistin’deki katliama neden seyirci?
İsrail yönetiminin Hamas saldırılarını gerekçe göstererek Gazze’de başlatmış olduğu soykırım hareketi dur durak bilmiyor. Uluslararası toplumun gözleri önünde cereyan eden bu saldırılar karşısında ne Birleşmiş Milletler’den ne de Arap dünyasından etkili bir adım beklememek gerek. Keza onlanca kez aynı durum yaşanmış ve uluslararası kurum ve kuruluşlar etkin şekilde bir karşılık veremedikleri gibi sözde İslam dünyası da kınama dışında fiili bir yaptırımda bulunamamışlardı.
Kurulduğu 1948 yılından bu yana topraklarını genişleterek kendisine yaşam alanı sağlayan İsrail, Filistin halkının yaşam hakkını elinden alarak bunu yapıyor.
Filistindeki katliama seyirci kalan Uluslararası kurum ve kuruluşların çoğunun başında Yahudi kökenli ya da yahudi sempatizanı zihniyette kişiler bulunduğu bilinen bir gerçek. Aynı durumu Amerikan yönetiminin icraatlarında da görmekteyiz. Büyük bir yahudi diyasporasına sahip olan Amerika İsrail karşısında bu zamana kadar anti tavır takınmış değil. Amerikan etkili ve yetkililerinin İsrail karşısında eli pek güçlü değil. İpleri yahudi cemiyetlerinin elinde bulunan Amerikalı idarecilerden bir çözüm beklemek safdillikten öte bir anlam taşımaz.
Nasıl Amerikan Merkez Bankasının yönetiminde, nasıl ki Avrupa ülke merkez bankalarının yönetim kurullarında yahudi kuklaları var ve kararlarında İsrail destekli sonuçlar çıkarıyorlarsa aynı durum uluslararası basın ve kültür sanat camiasında da geçerli.
Uluslararası gizli eller ve piyonlarla en etkin siyasi kararları lehlerine aldırabilme gücünü elinde bulunduran İsrail sempatizanlığı emperyal çıkarlarını korumak ve yaymak için tüm ihanet şebekelerini de devreye sokmaktan geri kalmamaktalar.
Filistin cephesinden bakıldığında da değişen bir durum yok. Filistin’in bağımsızlığına hazımsız çevreler alttan alta savaş çığırtkanlığı yapmaya devam ediyorlar. Bu süreçte yine olanlar masum insanlara, kadınlara, çocuklara oluyor.
Yıllardan beri Ortadoğu’nun kanayan yarası konumundaki Filistin yine gözyaşı dökmeye devam ediyor. Kınamalar üst üste ama sivillerin üstüne bombalar yağıyor.
Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarını dört koldan istila ederek elini güçlendirmeye çalışan İsrail’in eli kırılmadıkça bu tarz saldırılar yine periyodik şekilde devam edecek.
İsrail askerlerinin hemen her gün Filistin kentlerine yaptığı roketli saldırılar “düşük yoğunluklu” diye görmezden gelinirken havadan ve kadaran füzelerin ateşlenerek hastanelerin yakılıp yıkıldığı bir ortamda gözlerin kör olması, sözde medeni milletlerin kör bakmasını anlamak mümkün değil.
Bölgede bir var oluş mücadelesi veren Filistin’in bugün için yanında değilsek başka ne zaman olacağız.?