Ticaret Bakanlığı yerli malını ayırt edici etiket uygulamasına geçileceği açıklamasını yaptı. Fiyat etiketi yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelikle üretim yeri Türkiye olan mallar için bakanlıkça tespit ve ilan edilen şekil, logo veya işaretin kullanılması öngörüldü.
İyi niyetlerle yapılan ancak alt yapısı ve araştırma süreci yeterli olmadan hayata geçirilen bu uygulama önemli hataları beraberinde getiriyor. Ürünün yerli olduğunu belirleyici özellik barkodundaki 869 numarasına göre belirleniyor. Hangi barkod hangi ülkenin diye baktığımızda 869 ile başlayan barkod numaralarının Türkiye üretimi ürünlerde kullanıldığını görebiliriz ancak 869 barkodu tek başına belirleyici olarak seçildiğinde birçok üründe hatalı yönlendirmeye neden olacaktır.
Örneğin bu bakliyat ürününde görüleceği gibi içindekilerin tamamı ithal edilmiş ama Türkiye’de paketlendiği için yerli üretim olarak kabul edilerek 869 barkoduna sahip olmuş. Bunun gibi birçok örnek daha verebiliriz. Tanker gemilerle ithal edilen yağlar, içeriğindeki bütün katkı maddeleri ithal olan ürünler, Türkiye’de fabrikası olan Amerika markaları, Yahudi markaları da bu kapsamda değerlendirilecektir.
Bir markette bulunan binlerce ürün arasında 869 barkodunu taşımayan ürün sayısı 20-30 adedi geçmemektedir. Oysa içeriği ithal ama Türkiye’de paketlenmiş binlerce ürün bulunmakta.
Yerli üretim etiketi uygulaması ya ürün içeriğinin ne kadarının yerli olduğuna dair bir araştırma yapılarak ve firmanın kökeninin yerli ve milli olup olmadığına bakılarak yapılmalıdır. Aksi halde tüketici yanlış yönlendirilerek kaş yapalım derken göz çıkarılacak bir iş ortaya konmuş olacaktır.
Yerli üretim diyerek tüketiciye iyi gösterilen firmanın kökeninin yabancı olup olmadığı, Türkiye aleyhine ekonomik uygulamalar yapan ülkelere kaynak sağlayıp sağlamadığı konusu göz ardı edilmiş olacaktır. Ülke ekonomisine katkı sağlayan tamamen yerli ve milli firmalara haksızlık edilmiş olmayacak mıdır?