Ramazan ayı ne zaman başlıyor? Ramazan 2017… 11 ayın sultanı. İslam Âleminin sabırsızlıkla beklediği o mübarek ay, oruç ayı ne zaman başlayacak? Ramazan ayı başlangıcı 2017 için Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklanan tarih aşağıda verilmiştir
Ramazan ayı ne zaman başlıyor? Ramazan 2017… 11 ayın sultanı. İslam Âleminin sabırsızlıkla beklediği o mübarek ay, oruç ayı ne zaman başlayacak.
Ramazan ayı başlangıcı 2017 için Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklanan tarih aşağıda verilmiştir. Ancak bilinmelidir ki Ramazan başlangıcı ve bayramı için Hilal’i takip etmek gerekir.
2017 Ramazan başlangıcı:
Ramazan 2017 (Türkiye).
Başladığı akşam: 26 Mayıs Cuma – (26.05.2017)
Bittiği akşam: 24 Haziran Cumartesi – (24.06.2017)
Ramazan başlangıcı için hilali takip etmek gerekir.
Hesaba, takvime göre hareket edilmez. Hilalin görüleceği gün değil, doğacağı gün, doğru olarak hesapla tespit edilir. Fakat dinimiz, oruca başlamayı ve bayramı, hilalin doğmasına değil, hilalin görülmesine bağlamıştır. Hadis-i şerifte, (Hilali görünce oruç tutun, tekrar görünce orucu bırakın) buyuruldu. Hilal, ya hesapla bulunan günde veya bir gün sonra görülür. Hesapla bildirilen günden önce asla doğmaz, doğmadığı için de görülemez, çünkü Allahü teâlânın koyduğu nizamda eksiklik, yanlışlık yoktur. Güneşin ve ayın hangi saatte doğup batacaklarını, çok önceden hesapla bilmek mümkündür. Yeni ayın hilali hesapla bulunan zamanda doğar, fakat havanın bulutlu olması gibi sebeplerle bazen doğduğu gün görülmeyebilir.
Ramazan başlangıcında hilali gözlemk konusundaki bilgiler:
Hz. Âişe Radiyallâhu Anhâ anlatıyor:
Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem Şaban ayının günlerini hesapladığı kadar başka bir ayın günlerini hesaplamazdı. Sonra Ramazan hilâlini görünce oruca başlardı. Eğer bulut araya girer (hilâli göremez) ise (Şaban’ı) otuz gün olarak hesaplar, sonra Ramazan orucuna başlardı. (Ebu Dâvud, Savm: 6)
İbni Abbas Radiyallâhu Anhümâ anlatıyor:
Bir bedevi Resulullah Sallallâhu Aleyhi Veselleme gelerek:
“Ben hilâli (Ramazan hilâlini) gördüm!” dedi. Sallallâhu Aleyhi Vesellem:
“Allah’tan başka ilâh olmadığına şehadet getirir misin?” dedi.
Adam buna da, “Evet!” diye cevap verince, Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem:
“Ey Bilal! dedi, halka yarın oruç tutmalarını ilan et!”
(Ebû Dâvud, Sıyam: 14; Tirmizî, Savm: 7; Nesai, Savm: 8; İbni Mâce, Sıyam: 6)
Efendimiz hilali görme konusunda bir bedevinin yaptığı yemini kabul etmektedir. Efendimizin, bir bedevinin şahitliğini kabul ettiğine bakıldığında, bugün bazı insanların onlarca ilim ehlini dikkate almamalarının bariz bir hata olduğu açıktır.
Ramazan başlangıcı için hilali aramak!
Oruç tutmaya mükellef her insanın, ramazan ayını oruçlu geçirmesi farzdır. Ramazan orucu İslâmın beş şartından biri olup, Ramazan ayına özeldir. Bu nedenle Ramazan ayının başladığının tespiti gereklidir. Ramazan ayının başladığının tespiti, Ramazan hilalinin görülmesidir.
Bu farz ibadete başlanabilmesi için şart olan hilali araştırma görevi, farz-ı kifaye olup, kimi insanların yapmaları ile diğer insanlardan bu yükümlülük düşer.
Hilalin farklı bir bölgede bulunması diğer yerler için de Ramazan başlangıcı sayılır mı?
Hilalin ayrı bölgelerde görülmesine itibar olunmaz. Hilalin bir yerde görülmesi halinde, diğer bölgelerdeki Müslümanlar da buna uyar. Çünkü “Ramazan hilalini görünce oruç tutunuz” hadisindeki oruca başlama şartı olan hilalin görülmesi gerçekleşmiş olmaktadır. Fakat bazı Hanefi fıkıh âlimleri, birbirinden uzak bölgelerde hilalin ayrı zaman ve gecelerde görülebileceğini kabul etmişlerdir. Buna göre, her bölge hilali görme ve ona göre hareket etmede serbesttir. Başka bir bölgede görülen hilalle amel etmeleri şart değildir. Bunun için bölgeler arası uzaklığın en az “120 km” olması gerektiğini unutmamak lazımdır. Bu sebeple birbirine yakın bölgelerden birinde hilalin görülmesi ile diğerinde de görülmüş kabul edilir.
Ramazan başlangıcını belirlemede hangisi kullanılmalı?
Oruç ibadeti matematik hesaplara değil, hilali görmeye dayalıdır. Bu yüzden hilal doğmuş olsa bile, herhangi bir kimse görmediği takdirde, oruca başlamamız gerekmez. Bunun gibi hilali görenlerin şahitliğinin aksi ispat edilemediği halde ve hilal doğmamış olsa bile, oruca başlamamız gerekir.
Sonuç olarak, hilali görmek, Ramazan ayının başlaması için bir emirdir. Bu görme işlemine yardımcı olacak teknik araçları kullanmakta sakınca yoktur. Bu olay, daha iyi, net duyabilmek için işitme cihazı kullanmaya benzer.
Ramazan imsakiyesi neye göre belirlenir?
Ramazan başlangıcını saptamak için hilali gözlemlemek gereklidir. Hilali gördükten sonra ramazan ayı başlar oruçlar tutulur. Oruç tutmada oruca başlama saati ve bitirme saati (iftar ve sahur vakitleri) dikkat edilmesi gereken hususlardan biridir. İftar saati bilindiği gibi akşam ezanıyla birlikte tutulan oruçların açılmasıyla gerçekleşir.
2017 Ramazan İmsakiyesi >>
Sahur vakti nasıl belirlenir?
Diyanet İşleri Başkanlığının imsak ve sahur vakitleri için yapılan hesaplama konusunda yaptığı açıklama şu şekildedir:
“Geçmiş İslam alimlerinin büyük çoğunluğu, imsakin hesaplanmasında Diyanet İşleri Başkanlığının esas aldığı 18º yi benimseyerek ‘fecri sadık’ı hesaplamışlardır. Bazıları ise daha ihtiyatlı davranmak üzere 19º yi esas almışlardır. Diyanet sorumluluk sahibi bir kurum olarak fetvaya esas olan en ihtiyatlı görüşü tercih ederek imsak vakitlerini hesaplamaktadır. Başkanlığın bu tercihi, vaktin ilk sınırını tespit esasına dayanmaktadır. Bunu da bilimsel bir kriteri esas alarak gerçekleştirmektedir.
Başkanlığımız ibadet vakitlerine ilişkin olarak dile getirilen her türlü görüş ve düşünceyi ciddiyetle takip etmenin bir gereği olarak imsak ve yatsı vakitlerinin bilimsel gözlem yöntemleriyle belirlenmesi için Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ile ortak bir gözlem projesi yürütmektedir.
Şu ana kadarki gözlemler Ankara Bâlâ ilçesindeki bin 500 rakımlı Beynam ormanları, Bolu’nun Gerede İlçesindeki bin 900 rakımlı Arkut Dağı ile Türkiye’nin güneyinde ve deniz seviyesindeki Mersin’in Anamur ilçesinde yürütülmüştür.
Gözlem çalışmalarının insan gözüne endeksli aletlerle yapılan kısmında sonuca ulaşılmıştır. Buna göre; Başkanlık takvimlerinde hesaplanan imsak vakitleri ile fecirde ortalama tan beyazlığının başlama vakti arasında ise -0.8 +- 3.5 dakika fark görülmüştür. Bu sonuç, güneşin 17.8 derece ufka yaklaştığı zamana denk gelmektedir. Başkanlık takvimlerinde yatsı vakti için güneşin 17º ufkun altına inişinin, imsak vakti için ise güneşin ufka 18º yaklaşması ölçüsünün esas kabul edildiği dikkate alındığında insan gözüne endeksli aletsel rasatlarla yapılan gözlem sonuçlarının Başkanlık takviminde verilen imsak vakti ile örtüştüğü görülmüş ve bu sonuçlar Ramazandan önce Diyanet işleri Başkanımız tarafından halkımızla ve basınımızla paylaşılmıştır.
Gerek aletsel gözlemlerle ve gerek çıplak gözle yapılan rasatlarla ulaşılan sonuçlarda şu ana kadar, günümüzde seslendirilmeye başlayan ve imsakin güneşin 10º ufka yaklaşmasından daha az bir zamana tekabül eden bir vakitte başlatılması yolundaki görüşü destekleyen en ufak bir bulguya rastlanmamıştır. Zaten söz konusu iddia sahiplerinin dile getirdiği görüşleri İslam tarihi boyunca kabul eden hiçbir ciddi ilim insanı olmadığı gibi günümüz İslam dünyasında bu alanda söz sahibi olan hiçbir ilim insanı ve astronom da benimsememektedir.”
Şer’î vakitlerin belirlenmesinin, Diyanet İşleri Başkanlığının en önemli vazifelerinden biri olduğu belirtilen açıklamada, en başta ibadetler olmak üzere müminlerin dini hayatı ile ilgili pek çok hususun, şer’î vakitlerle irtibatlı olduğu, yatsı namazı vaktinin sonu, sabah namazı vaktinin ve orucun başlangıcı olan imsak vaktinin belirlenmesinin de bu vazifenin bir parçası olduğu bildirildi.”