Sadaka nedir, Arapça kökenli bir kelimedir ve doğruluk ve gerçeklik anlamına gelen “sıdk” kökünden türemiştir. İslami ilimlerde ise farz olan zekat ile birlikte ihtiyaç sahiplerine yapılan her türlü yardımdır.
KİMLERE VERİLİR
İslam toplumunun içerisinde yer alan bireyler ihtiyaç sahiplerine sadaka verir. Ayrıca Müslüman bireyler hayır kuruluşlarına da sadaka verir. öncelikle Allah yolunda ilim tahsil edenlere, yolculara, hasta ve borçlulara vermesi gerekir. Ayrıca yol, su, çeşme ve mescit imarı için de verilmesi gerekir.
SADAKA NEDİR VE ÇEŞİTLERİ NELERDİR
İslam alimleri genel olarak sadakayı dörde ayırmaktadır.Farz olan zekat, fıtır sadakası, nafile olan sadakalar.
Farz olan sadakazekat:nisap miktarını aşan malı olan her Müslümana farz olan mali bir ibadettir.
Fıtır sadakası: Her müslümanın ramazan ayı içerisinde vermesi gereken vacip bir sadakadır. Buna fitre de denir.
Nafile olan sadakalar: Kişinin Allah rızasını gözeterek verdiği sadakadır. Bu sadakanın içerisine salih amel, insanlara selam vermek ve tebessüm etmek de dahildir.
Sadaka-ı cariye: Öldükten sonra da amel defterine sevap yazılmasına vesile olan sakadır. Örneğin; Cami, yol, çeşme yaptırmak, ağaç dikmek, insanlığa faydalı bir eser bırakmak gibi. Sadaka-ı cariye insanlara faydası dokunmaya devam eden her çeşit iyi iştir.
SADAKA VERMENİN FAZİLETİ
Son olarak, İslam toplumunda sadakaverme çok faziletli bir amel olarak görülmektedir. Örneğin Hadid suresi 18.ayette şu ifadeler yer almaktadır. “Şüphesiz ki sadaka veren erkeklerle kadınlar ve Allah’a güzel bir borç verenler var ya, (verdikleri) onlara kat kat ödenir”.
Bununla beraber, Allah u Teala Bakara suresi 271. ayette “Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır ve günahlarınızdan bir kısmına da keffaret olur.” ifadeleri yer almaktadır. Peygamberimiz (s.a.v) de Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel! Fakat onları gizleyerek fakirlere verirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Günahlarınızdan bir kısmına da keffaret olur buyurmuştur.
