Buzdolabının icadından çok öncelerinden, binlerce yıl öncesinden beri insanların yiyeceklerini uzun süre muhafaza etme noktasında çeşitli yöntemler geliştirdiğini biliyoruz.
Buzdolabının icadından çok öncelerinden, binlerce yıl öncesinden beri insanların yiyeceklerini uzun süre muhafaza etme noktasında çeşitli yöntemler geliştirdiğini biliyoruz. Bu yöntemlerin en ilginçlerinden biri de herhalde yiyecekleri bataklıkta saklıyor olmak…
Geçtiğimiz günlerde İrlanda’nın Drakerath isimli yerleşim bölgesindeki bir bataklıkta 2,000 yaşında, 10 kg ağırlığında tereyağı bulundu. Teoride (doktorlar denenmesini önermiyor) halen yenilebilir durumda olan tereyağı bölgedeki tarihi dokuyu koruma ve araştırma çalışmaları sırasında fark edildi.
Cavan County Müzesi’nde sergilenmeye başlanan tereyağının bir zamanlar vergilerin, kiraların ödenmesi için kullanılan değerli bir ürün olduğu müze yetkilileri tarafından ifade ediliyor. Bir diğer yorum da tereyağının o dönemde Tanrılara bir adak olarak sunulduğu yönünde şekilleniyor. Hatta tereyağlarının bataklıklara gömülmesini de bu teoriyi destekleyen bir durum olarak görüyorlar.
Jack Conway isimli bir bahçivan tarafından, yaklaşık 3,5 metre derinlikte bulunan tereyağının bunca süre bozulmadan saklanabilmesinin bataklıkların düşük sıcaklığa ve düşük oksijen oranına sahip, ayrıca oldukça asidik olmalarıyla doğrudan ilişkili olduğu söyleniyor.
Müze yetkilisi Andy Halpin, İrlanda ve İskoçya’dada benzerlerine rastlanan tereyağ toplarının, genellikle ahşap bir kutuya konarak veya hayvan derisine sarılarak bataklığa gömüldüğünü ifade ediyor.
Arkeologlar tereyağını kolayca ufalanan, peynir benzeri kokulu bir madde olarak tanımlıyor ve yenilmesi konusunda tereddütlü davranıyor. Halpin “Teorik olarak hala yenilebilir durumda fakat tavsiyeettiğimizi söyleyemem” diyor.
Özellikle İrlanda’da birçok örneği olan bu tereyağı ve benzerlerine “bataklık tereyağı (bog butter)” deniyor. Bu yüzden keşif çok da olağandışı olarak görülmüyor.
Halpin, keşfin, 3 antik baronluğun sınırlarının ve 11 kasabanın birleştiği Drakerath bölgesinde bulunduğu için önemli olduğunu belirtiyor. Halpin “O zamanlar bu bataklıklar ulaşılmaz ve gizemli yerlerdi. Bu bölge üç farklı krallığın birleştiği yerdeydi. Politik olarak burası kimseye ait olmayan orta bir yer gibiydi” diyor.
Bataklık tereyağları, bölgenin sakinleri tarafından, korunabilmesi için sık sık gömülüyor ve daha sonraki bir tarihte kullanmak üzere kazılıp çıkarılması planlanıyordu. Başka araştırmalar ise bataklık tereyağlarının, bolluk ve zenginlik istemek amacıyla, tanrılara ya da ruhlara adak olarak verildiğini savunuyor.
İrlanda’da ünlü bir şef olan Kevin Thornton ise bataklık tereyağlarının tadına baktığını söylüyor.
Kaynak: www.ilgincbirbilgi.com